Bahçeli’nin tarihi çağrısı ile ilgili flaş açıklama: Köprüden önceki son çıkış!
Milliyetçi Hareket Partisi’nin düzenlediği “Bir ve Birlikte Hilale Hakikat Türkiye” istişare toplantısının birincisi Erzurum’da gerçekleştirildi.
Cemal Gürsel Kapalı Spor Salonu’nda yapılan Erzurum, Ağrı ve Muş vilayetlerinin iştiraki ile gerçekleştirilen istişare toplantısına MHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Semih Yalçın, Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, MHP MYK üyesi Prof. Dr. M. Hanifi Macit, Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, çevre vilayetlerin il liderleri ve yöneticileri katıldı.
MHP Genel Lider Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, toplantının açılış kısmında yaptığı konuşmada gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ’NİN TARİHİ ÇAĞRISI
Genel Lider Devlet Bahçeli’nin bölgede giderek genişleyen ve dünyayı sarmakta olan yangın karşısında bilge başkan hususiyeti ve devlet adamı deneyimiyle siyasi tarih açısından dönüm noktası oluşturan bir davet yaptığını söyleyen Yalçın, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sayın Devlet Bahçeli, direkt Türkiye’nin bekasına, milletimizin egemenliğine dönük emperyalist tehdidi savuşturmak üzere herkesi, her bölümü gönül seferberliğine, birlik ve beraberliğe davet etmiştir. Bu davet; içeriye olduğu kadar dışarıya da dönük ileti taşımaktadır. Bu davet, mahallî siyasi aktörler kadar memleketler arası güç odaklarına da yönelik bir atılımdır. Genel Liderimizin daveti, ABD başta olmak üzere ulusal bütünlüğümüzü gaye alan global aktörlerin bölgeye dönük planlarını buruşturup çöpe atmıştır. Kirli hesapları boşa çıkarmıştır. Oyun kökünden değişmiş, tuzaklar bozulmuştur. Coğrafyamızda kelamın ve egemenliğin sahibinin kim olduğu; millet vicdanını yansıtan, varlık refleksini temsil eden en kararlı siyasi partinin başkanının ağzından duyurulmuş, hatırlatılmıştır. Her ne kadar kelam ve tutum Devlet Bahçeli’ninse de, kelam; hâkimiyetin sahibi olan milletindir. Sayın Devlet Bahçeli, milletin hissiyat ve kararını, devlet aklını temsil etmektedir. Genel Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli, söz konusu davetiyle milletimizin bu coğrafyada hangi şuurla hâkim olduğunun dersini de vermiştir. Bu, iktidar olma hırsından ve siyasi basiretsizliklerinden dolayı ülkenin gerçeklerini görmeyenler için bir nevi ikazdır. Yaklaşan global tehdidi algılamayanları uyarmayı, uyandırmayı amaçlayan, ‘köprüden evvelki son çıkış’ hatırlatmasıdır. Sayın Genel Başkanımızın siyasi paradigma değişikliği niteliğindeki atağı; ‘MHP’nin genel mutabakat gerektiren nazik bahislerde tahlilin önünde mani olduğu’ formundaki yanlış algıyı, önyargıyı da kırmıştır. Yakın siyasi tarihimiz uygun araştırılırsa görülecektir ki Sayın Genel Başkanımızın çıkışı; MHP’nin 55 yıllık klasik sorumlu, yapan ve uzlaşmacı siyasetlerinin devamı ve son numunesidir. MHP hep Türk siyasetinin yolunu tıkayan değil, aksine önünü açan siyasi parti olmuştur. MHP; milletimizin güvenlik, iyilik ve refahı neyi icap ettiriyorsa, devletimizin çıkarları neyi gerektiriyorsa siyasetini ona nazaran belirlemiştir. MHP; siyasi hayatı boyunca oyun kurmuş, oyun bozmuş fakat oyun oynamamıştır. Şurası bir hakikattir ki büyük atılımları, büyük çıkışları, büyük başkanlar ve büyük siyasi partiler yapar. Siyaset, korkakların işi değildir. O bakımdan onlar, siyaseten risk alır, cesur davranırlar. MHP Lideri de öyle yapmıştır. MHP Başkanı Devlet Bahçeli’nin, bütün siyasi riskleri göze alarak yaptığı davetin ne kadar yerinde ve manalı olduğu, bölücü terör örgütü PKK’nın TUSAŞ’a yaptığı alçakça hücumla ortaya çıkmıştır. Malum davetin; çok değerli temellere, sağlam münasebetlere ve liderlik ferasetine dayandığı çabucak anlaşılmıştır. Sayın Genel Başkanımızın tarihî daveti kamuoyunda ciddiyetle değerlendirilirken ve bu konuda geniş bir konsensus hasıl olmaya başlamışken; global emperyalizm, başlamakta olan müspet iç süreci sabote etmek üzere düğmeye basmıştır. Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 101. yıl dönümünü idrak ettiğimiz şu günde, bu çeşit hainane hücumların, ülkemizi, ’21. Yüzyılda Önder Ülke Türkiye’ amacından döndüremeyeceğini buradan bir sefer daha ilan ediyoruz. Bu neviden terör hareketlerinin, yılgınlığa ve kaygıya kapılmak şöyle dursun; bilakis bizim azmimizi tetiklediğini, varlık irademizi bilediğini, egemenlik yolunda kararlılığımızı ziyadesiyle arttırdığını tekraren duyuruyoruz. Şehitlerimize bir sefer daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Ailelerine ve aziz milletimize sabrı cemil temenni ediyoruz. Savunma sanayi alanında lokomotif fonksiyonu gören TUSAŞ’a dönük hücum, bir ileti içermektedir. Global canavarlar, taşeronları üzerinden iç kamuoyunda güvensizlik algısı oluşturmak istemiştir. Hain terör saldırısının zamanlaması kadar belirli bir yer ve tesisin seçilmesi tesadüf değildir. Çünkü taarruza uğrayan kurum, Türkiye’yi yeni yüzyılda tam bağımsızlık gayesine götürecek devasa bir savunma endüstrisi tesisidir. Silah ambargolarıyla, aba altından sopa gösterme seanslarıyla terbiye edilmek istenen Türkiye’nin; savunma sanayiinde kendi yağıyla kavrulmaya başlaması, düşmanlarımızın berbat kozlarını ellerinden almıştır. Bu terör hareketi, tıpkı vakitte devlet aklının çalışmasını ve iç ahenk barışın sağlanmasını, ulusal mutabakatın desteğini engelleme teşebbüsüdür. Taşeronları yönlendiren emperyalistler, ileride daha şuursuzca, daha şaşkın, daha telaşlı hareketler planlayıp üzerimize gelmek isteyebilirler. Fakat neye kalkışsalar, hangi tezgâhlara başvursalar başaramayacaklardır.”
“MHP’Yİ GÜÇLÜ, FAAL VE FARKLI KILAN KONU DA SİYASETTEKİ SARSILMAZ DURUŞUDUR”
“Türkiye; maruz kaldığı meydan okumalara karşılık verebilecek, tehlikeleri bertaraf edebilecek, tehditlerin üstesinden gelebilecek güce ve iradeye sahiptir” diyen Yalçın, “Düşmanlarını caydırabilecek imkânlara ve birikime maliktir. Toplum psikolojisini olumsuz istikamette etkileyip milletimizi güvensizlik ve ümitsizliğe sevk etmeye, partimizin başlattığı birlik beraberlik sürecini sabote etmeye dönük eforlar akamete uğratılacaktır. Manipülasyona, spekülasyona, içeride kaos üretme eforlarına müsaade verilmeyecektir. Her türlü asimetrik terör saldırısına karşın Türkiye; sükûnetini, vakarını koruyacaktır. Türkiye, her zamankinden daha büyük bir cüret, celadet ve kararlılıkla tam bağımsızlık yolunda ilerleyecektir. MHP ve Cumhur İttifakı olarak, iç ve dış tehlikelere karşı her manada hazırlıklı, müteyakkız ve kararlı olmayı önemsiyoruz. Ünlü muharrir Tolstoy’un şöyle bir kelamı vardır: ‘İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruştadır.’ MHP’yi güçlü, aktif ve farklı kılan konu da siyasetteki sarsılmaz duruşudur. MHP olarak, başlattığımız 21. Yüzyılda Önder Ülke Türkiye yürüyüşü sırasında, sırtımızda hiçbir yapay yük olsun istemiyoruz. İster ucu içeride olsun ister dışarıda, hiçbir muhataralı angajmanı kabul etmiyoruz. Hiçbir vesayet, hiçbir vekâlet istemiyoruz. Türkiye’nin geleceğini global aktörlerin, yabancı çıkarlarının belirlemesine kalıcı olarak son vermek azmindeyiz” halinde konuştu.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
