Almanya’da seçim sonuçları belli oldu: Merz zafer ilan etti
Almanya’da yaklaşık 59,2 milyon seçmenin iştirakiyle gerçekleşen erken genel seçimlerde oy verme süreci mahallî saatle 18.00’de tamamlandı.
Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD tarafından yayımlanan birinci sandık çıkış anketine nazaran, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Lideri Friedrich Merz’in başbakan adayı olarak gösterildiği Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri yüzde 29 oranında oy aldı.
MERZ, TÜM ANKETLERDE ÖNDEYDİ
CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) ve Bavyera’da faaliyet gösteren CSU (Hristiyan Toplumsal Birlik) partileri, ortak başbakan adayları Friedrich Merz ile yarışta öne çıkıyordu.
Anketlere nazaran yüzde 30 civarında oy oranına sahip olan CDU/CSU, sandıktan zaferle çıkma ihtimali en yüksek parti pozisyonundaydı.
Muhafazakar telaffuzları, göç ve iltica siyasetlerindeki sertleşme yanlısı tavrı nedeniyle Almanya toplumunda yansılarla karşılaşan Merz, buna karşın anketlerde oy kaybı yaşamadı.
FRIEDRICH MERZ KİMDİR
Alman siyasetçi ve hukukçu Friedrich Merz (tam ismiyle Joachim-Friedrich Martin Josef Merz), 11 Kasım 1955’te Brilon’da dünyaya geldi. Siyasete olan ilgisi genç yaşlardan itibaren kendini gösteren Merz, şimdi öğrenci olduğu devirde Almanya Hristiyan Demokrat Birliği’ne (CDU) katıldı. 1989’da Avrupa Parlamentosu’na seçilerek siyasi mesleğine birinci adımını atan Merz, 1994’te Federal Meclis’e girerek iç siyasete yöneldi.
CDU üyesi olan Merz, 2022 yılından itibaren partisinin federal başkanlığını ve CDU/CSU meclis küme başkanlığını üstlenerek, Almanya Federal Meclisi’nde muhalefet lideri konumuna geldi. 1989-1994 yılları ortasında Avrupa Parlamentosu’nda vazife yapan Merz, 1994-2009 yılları ortasında Federal Meclis’te milletvekili olarak yer aldı. 2000-2002 yılları ortasında CDU/CSU meclis grup başkanı olarak ilk kez muhalefet liderliği yaptı.
2009 yılında etkin siyasetten çekilen Merz, lobicilik ve hukuk alanında mesleğine devam etti. Lakin 2018’de siyasete geri dönerek CDU liderliği için yarıştı. Birinci iki teşebbüsünde başarılı olamasa da, 2021 yılında üçüncü denemesinde CDU’nun başkanlığına seçildi. Eylül 2024’te ise CDU/CSU tarafından 2025 federal seçimleri için Almanya Şansölyesi adayı olarak gösterildi.
Avrupa Birliği’nde Almanya’nın daha güçlü bir liderlik üstlenmesi gerektiğini savunan Merz, tıpkı vakitte Ukrayna’ya dayanak verilmesi ve NATO’nun genişlemesini destekleyen bir tavır sergiliyor. Özel hayatında ise havacılığa olan tutkusuyla bilinen Merz’in iki özel uçağı bulunuyor. Evli ve üç çocuk babasıdır.
TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE KARŞI
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusundaki görüşleriyle de dikkat çeken Merz, Metropol FM muhabiri Ferhad Poye’nin bu bahisteki sorusuna şu karşılığı verdi:
Geçtiğimiz yıl eylül ayında Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir görüşme yapmam planlanmıştı. Lakin CDU/CSU’nun şansölye adayı olarak gösterilmem nedeniyle bu toplantıyı gerçekleştiremedik. Bu görüşmeyi en kısa vakitte yapmayı istiyorum. Türkiye, Almanya için hem ekonomik hem de siyasi açıdan değerli bir ortak. NATO üyesi olarak Türkiye, bölgesel güvenlik açısından büyük bir rol oynuyor. Lakin şu an prestijiyle ne Avrupa ne de Türkiye, tam üyelik konusunda gerçek bir talep içinde görünüyor. Bu durum, iş birliğimizin gelişmesini engellememeli. Bilakis, Almanya ve Türkiye ortasındaki siyasi ve ekonomik bağlantıları daha da güçlendirmek için çalışmalıyız.
ALMANYA’DAKİ DEĞİŞİM, AVRUPA’YI DA ETKİLEYEBİLİR
Yeni hükümet, Almanya’nın Avrupa Birliği (AB) içindeki rolünü tekrar şekillendirmek ve savunma, iktisat, göç üzere kritik alanlarda değerli adımlar atmak zorunda kalacak. Bu iç siyasi değişim, sadece Almanya’yı değil, Avrupa’nın genelini de derinden etkileyebilir.
MERZ, SERT ELEŞTİRDİĞİ SPD İLE KOALİSYON KURABİLİR
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) önderi Friedrich Merz’in başbakanlık için en güçlü aday olduğu görülüyordu. Lakin Merz’in AfD ile olan yakınlaşan siyasetleri, kimi seçmenlerde telaşlara yol açtı. CDU’nun koalisyon kurma vazifesi Merz’e verilmişken, en mümkün senaryo, SPD ile büyük bir koalisyon kurması olarak görülüyor. Fakat Merz’in SPD’yi seçim boyunca sert halde eleştirmesi, bu ihtimali zayıflatıyor. CDU içindeki muhafazakâr kanat ise SPD ile koalisyon yapmayı istemiyor.
AfD ile direkt koalisyon kurmayacağını açıklayan Merz, çok sağcı partiyle dolaylı bağlantılar kurmasıyla da tartışma konusu oldu. Geçen ay, AfD’nin takviyesiyle kabul edilen bir yasa tasarısı nedeniyle Merz, çok sağa göz kırptığı gerekçesiyle eleştirildi. Merz, bu yasanın yalnızca göç siyasetini sıkılaştırmaya yönelik olduğunu savunsa da, seçmenler ortasında AfD ile daha fazla yakınlaşılması konusunda tasalar oluştu.
GÖÇ VE GÜVENLİK SİYASETLERİ MERAK EDİLİYOR
Seçim sürecinde en çok tartışılan hususlar ortasında göç ve güvenlik yer aldı. Seçim devri boyunca gerçekleşen taarruzlar, çok sağcı partilerin sert göç siyasetlerine olan talebi artırdı. Son beş ayda Almanya’da beş büyük hücum meydana geldi, bunların üçü seçim kampanyası sırasında yaşandı ve göçmenler tarafından gerçekleştirildiği tez edildi. Son olarak, Berlin’deki Holokost Anıtı’nda bir İspanyol turistin bıçaklanması, gündemi değiştirdi. Polis, saldırganın Musevileri öldürmeyi amaçlayan bir Suriyeli mülteci olduğunu açıkladı.
AfD, bu olaylar sonrası “remigrasyon” adı altında tartışmalı bir politika önerdi. Parti, cürüm işlemiş göçmenlerin hudut dışı edilmesini savunsa da, bu yaklaşımın Almanya’da göçmenlerin topluca ülke dışına gönderilmesi manasına gelmesi, büyük reaksiyon topladı.
