Süleyman Soylu’dan KKTC iddialarına sert yanıt: Namussuzlara duyurulur
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, KKTC’de Halil Falyalı’nın vefatının akabinde yurtdışına kaçan Cemil Önal’ın argümanlarına sert reaksiyon gösterdi.
“BUNLAR YAYAN HERKES ŞEREFSİZDİR”
“Namussuzlara Duyurulur” başlığıyla yayınlanan paylaşımda Soylu, “Bu ülkede, devletine ve milletine onurla hizmet etmiş; vazife mühleti boyunca terörle, uyuşturucuyla, sanal kumarla ve Amerika’dan İngiltere’ye kadar uzanan her türlü kabahat şebekesiyle hiçbir şeyden korkmadan gayret etmiş birine yönelik, iftira ve karalama gayesiyle sistematik olarak yayılan, “ağıza dahi alınmayacak” seviyedeki adice dedikodular, bu çabayı hazmedemeyenlerin intikam gayretidir. Bu iftiraları atan, yayan, karalayan herkes onursuzdur.” dedi.
“BİZİ KENDİNİZLE KARIŞTIRMAYIN”
Kelam konusu açıklama şöyle devam etti: “Bizi kendinizle karıştırmayın. Onursuz, hırsız, ahlaksız, katil kabahat şebekelerine karşı cüret gösteremezsek… Vay adamlığımıza, vay kalıbımıza! Yıllardır her fırsatta sistematik biçimde iftira atan ve karalama yapanlara, bugünkü yolsuzluğu örtme eforu içinde gaye saptırmaya çalışanlara sesleniyorum:
“OPERASYON ÇOCUĞU’ DEDİK VE HAKLI ÇIKTIK”
Kuzey Kıbrıs’ta işlenen bir cinayeti, devletimiz tüm kurumlarıyla, KKTC makamlarıyla tam bir iş birliği içerisinde çok kısa müddette aydınlatmış ve isimli makamlara intikal ettirmiştir. Bu cinayetin, öbür bir ülkeye kaçan, hakkında kırmızı bülten çıkarılan ve iadesi beklenen bir numaralı şüphelisinin bir yıl evvel ortaya attığı hayal eseri iftiraları daima tekrar edenlere biz “operasyon çocuğu” dedik, haklı çıktık.
“EN AĞIR BİÇİMDE HESAP VERECEKLER”
Her türlü dış istihbaratın oyuncağı hâline gelen bu şahısların, bahis ne olursa olsun, ellerinde doküman, bilgi ve delil varsa ortaya koymamaları namertliktir. Peşine düştüğümüz hatalıların, devletimizin ve bu devlet için vazife yapanların prestijlerini zedelemelerine asla müsaade vermeyiz. Bu palavra ve iftiraları yayanlar, hukuk önünde en ağır biçimde hesap vereceklerdir.
“NAMUSUMUZU YOLDA BULMADIK”
Çürümüşlüğünüzü, yolsuzluğunuzu iftira çamurlarıyla üzerimize sıçratamazsınız. Son kelam: Namusumuzu yolda bulmadık. Hayatımın sonuna kadar bu namussuzların peşinde olacağımı herkes bilsin.
DIŞİŞLERİ’NDEN DE AÇIKLAMA GELMİŞTİ
Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) merkezli bir yayın organında, Dışişleri Bakanlığı ve Bakan Hakan Fidan’a yönelik yer alan argümanların külliyen gerçek dışı olduğunu belirterek, rastgele bir somut kanıta dayanmayan bu temelsiz tezler karşısında yasal yollara başvurulacağını bildirdi.
Açıklamada, rastgele bir somut kanıta dayanmayan bu temelsiz savlar karşısında yasal yollara başvurulacağı kaydedilerek, “Devlet kurumlarının güvenilirliğini ve şahısların prestijini zedelemeyi hedefleyen bu palavraların, bilahare birtakım çevreler tarafından kamuoyu önünde tekrar edilmesi ise son derece sorumsuz bir haldir. Akıl ve mantık dışı kurguları yinelemek suretiyle yürütülen bu sistematik iftira ve karalama kampanyasına prestij edilmemelidir.” sözlerine yer verildi.
NE OLMUŞTU?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin Girne kentinin Çatalköy mevkiinde bulunan 20 Temmuz Caddesi üzerinde, 8 Şubat 2022 günü saat 18.45 sıralarında Halil Falyalı ve sürücüsü Murat Demirtaş uzun namlulu ateşli silahlarla taarruza uğramıştı.Murat Demirtaş olay yerinde, Halil Falyalı ise kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversite Hastanesinde hayatını kaybetmişti.
Cinayet sonrasında soruşturmanın Türkiye ayağında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü takımları tarafından 9 ve 17 Şubat tarihleri ortasında gerçekleştirilen üç başka operasyonda, cinayetle direkt ya da dolaylı kontaklı oldukları ileri sürülen 8 kişi gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden Mustafa Söylemez, Faysal Söylemez, Abdurrahim Çelik, Seçkin Yıldız ve Cengiz Şener tutuklanırken; Metin Süs ve iki kuşkulu isimli denetimle özgür bırakılmıştı.
Savcılıkça hazırlanan iddianamede, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşlerin “Tasarlayarak öldürme” ve “Suç işlemek emeliyle örgüt kurma ve yönetme” hatalarından iki sefer ağırlaştırılmış müebbet mahpusu ve 12’şer yıla kadar mahpusları istendi.Diğer 4 şüphelinin ise “Tasarlayarak öldürmeye yardım” ve “Suç işlemek emeliyle kurulan örgüte üye olma” hatalarından ise 32 yıl 6 aydan 46 yıla kadar mahpusları talep ediliyor. İddianamede, Halil Falyalı’nın öldürülmesinin Eylül’de planlandığı lakin Falyalı cezaevinde olduğu için 6 ay sonra gerçekleştirildiği belirtiliyor.
İddianamede, son derece planlı ve profesyonel bir formda işlendiği de kaydediliyor.
