İsrail, Suriye’de yine kaybetti! Dürzilerden red

Geçtiğimiz günlerde Suriye’nin başşehri Şam’ın güneyinde bulunan Ceramane Mahallesi’nde başlayan silahlı çatışmalar, kimi Dürzi kümelerin hükümete bağlı güvenlik güçlerine saldırmasıyla alevlendi.

Suriye idaresi dün prestijiyle bölgede denetimi yine sağladığını duyurdu.

Suriye Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Devlet otoritesini tehdit eden hiçbir yasa dışı silahlı kümeye müsamaha gösterilmeyecektir” denildi. Ayrıyeten yaşananların gerisinde “dış bağlantılar” olduğu ima edildi.

SOYKIRIMCI İSRAİL NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

İsrail, kelam konusu çatışmaları münasebet göstererek Suriye’de bir dizi maksada taarruz düzenledi. Son olarak ise Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarını vurduğunu duyurdu. İsrail Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanının açıklamaları ise İsrail’in niyetini açıkça ortaya koydu.

Tel Aviv idaresi, Dürzilerin korunması mazeretiyle müdahalede bulunduklarını öne sürse de, bölge uzmanları bu adımların ardında çok daha geniş bir stratejinin olduğunu tabir ediyor.

Lübnanlı Dürzi başkan Velid Canpolat İsrail’in planlarına reaksiyon göstererek şu ihtarlarda bulundu:

“İsrail, Dürzileri kullanarak Suriye’yi zayıflatma ve parçalama maksadı güdüyor. Dürziler, tarih boyunca içinde yaşadıkları ülkelerin birliğinden yana oldular. İsrail’in oyununa gelmek büyük bir kusur olur.”

“İSRAİL, DÜRZİLERİ KENDİ SAVAŞINA ÇEKMEK İSTİYOR”

Son olayların akabinde Lübnan’daki Dürzi başkanlardan Velid Canpolat, mevzuya dair yaptığı açıklamada katil İsrail’in bölgedeki Dürzi toplumu üzerinden yeni bir cephe açma niyetine dikkat çekti.

Canpolat, An-Nahar gazetesine verdiği demeçte şunları söyledi:

“İsrail, Dürzi toplumunu kendi savaşlarına çekmeye çalışıyor. Bizim yerimiz yaşadığımız ülkelerin yanında olmalıdır. Suriye’deki Dürziler Suriye’nin ayrılmaz bir kesimidir. İsrail’in planlarına alet olmamalıdırlar.”

Canpolat, Lübnan’daki Dürzi toplumunun da İsrail’in bölgeye dönük bu tıp teşebbüslerine karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Arap medyasında yer alan tahlillerde de İsrail’in Suriye’deki Dürzi toplumunu Şam idaresine karşı kışkırtarak, ülke içinde etnik ve mezhebi fay çizgilerini harekete geçirme niyeti öne çıkıyor.

Lübnan merkezli Al-Akhbar gazetesi, İsrail’in bilhassa Süveyda ve etrafındaki Dürzileri silahlandırarak kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştığını sav etti.

Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Al-Arabiya ise İsrail’in, “Dürzileri müdafaa bahanesiyle” aslında Suriye’nin egemenliğini ihlal ettiğini belirterek, bölgede istikrarı bozmaya yönelik uzun vadeli bir planın modülü olduğunu yazdı.

“SURİYE’!NİN BÖLÜNMESİNE KARŞIYIZ”

İsrail’in ataklarına rağmen Dürzi toplumunun önde gelen isimlerinden gelen açıklamalar, bu planlara geçit verilmeyeceğini gösterdi.

Süveyda vilayetinde düzenlenen toplantıya katılan kanaat başkanları, toplumsal medyada paylaşılan açıklamada şu tabirleri kullandı:

“Bölünmez bir kesimi olduğumuz birleşik Suriye, bizim onurumuzdur. Suriyeliliğimiz ise onurumuzdur. Vatan sevgisi imandandır. Bölünmeyi, ayrılmayı yahut kopmayı katiyetle reddediyoruz.”

Toplantıya katılan isimler ortasında Ebu Selman Hikmet el-Heceri, Ebu Vail Hannavi, Hasan Atraş, Yahya Amir, Atif Hineydi, Vesim İzzeddin ve Hasan Cerbu üzere önde gelen figürler bulunuyordu. Açıklama, İsrail’in Dürzi kartını oynamakta başarısız olduğunun güçlü bir göstergesi olarak değerlendirildi.

İŞGALCİ İSRAİL’İN PLANI AKSİ TEPTİ

İsrail’in Dürzi kartını devreye sokarak Suriye’yi etnik temelde zayıflatma stratejisi yeni değil. Lakin son gelişmeler ışığında, İsrail’in Dürzileri kullanarak Suriye’de yeni bir cephe açma planının karşılık bulmadığı görülüyor.

Dürzi başkanların açıklamaları, İsrail’in beklentilerinin tersine güçlü bir birlik bildirisi içeriyor. Suriye idaresi ise bu tıp teşebbüslerin ülkenin egemenliğini maksat aldığını vurgularken, bölgede denetimi sağlamlaştırmaya devam ediyor.

Uzmanlar, önümüzdeki günlerde İsrail’in emsal teşebbüslerinin devam edebileceği, lakin Suriye idaresi ile Dürzi toplumunun iş birliği içinde hareket etmesi halinde bu planların muvaffakiyete ulaşamayacağı görüşünde.

SURİYE’NİN GÜNEYİNDE YAŞANAN SÜREÇ

Dürziler, Suriye’nin güneyinde bilhassa Süveyda ve etrafında ağır olarak yaşayan, etnik ve dini olarak farklılık arz eden bir topluluk. Suriye iç savaşının başından bu yana genel olarak tarafsız bir tavır izleyen Dürzi toplumu, vakit zaman lokal güvenlik için kendi öz savunma kümelerini kurdu.

Ancak son periyotlarda kimi kümelerin silahlanması ve rejimle karşı karşıya gelmesi dikkat çekiyor.

Şam’ın güneyinde yaşanan son olaylar ise toplumsal medyada paylaşılan bir ses kaydı ile başladı.

Sosyal medya hesaplarında 28 Nisan’da paylaşılan ve Hz. Muhammed’i maksat alan bir ses kaydı, Suriye’de büyük reaksiyon çekti. Kısa müddette yayılan ses kaydının sahibi, konuşmasında, Dürzi topluluğun ağır olarak yaşadığı Süveyda vilayetinden olduğunu belirterek, Hz. Muhammed’e hakarette bulundu.

Bunun üzerine birçok vilayette 29 Nisan’da şovlar düzenledi ve birebir gün Ceramane Mahallesi’nde akşam saatlerinde başlayan gerginlik, birtakım silahlı Dürzi kümelerin Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerini pusuya düşürmesinin akabinde çatışmaya dönüştü.

Silahlı Dürzi kümelerin Ceremane’de başlattığı akına Sahnaya semtindeki Dürzi kümelerin da müdahil olmasıyla çatışmalar genişledi, en az 13 güvenlik vazifelisi hayatını kaybetti.

Suriye güvenlik güçleri denetimi sağlamak üzere bölgeye çok sayıda asker, ağır silah ve tank sevk etti.

İsrail işgali altındaki Golan Zirveleri’nde ikamet eden Dürzilerin başkanlarından Pir Muvafak Tanım ise Şam’daki Sahnaya semtindeki çatışmalar hakkında “İsrail, Suriye’de şu anda olup bitenler karşısında boş durmamalı.” tabirini kullandı.

Sabah saatlerinde kimi Dürzi kümelerin Suriye topraklarına geçişlerini sağlayan İsrail, akşam saatlerinde ise Dürzileri muhafaza mazeretiyle Sahnaya’da 5 savaş uçağıyla en az 9 hava saldırısı düzenledi. İsrail taarruzunda 2 kişi hayatını kaybetti.

Suriye idaresi ise olayları bastırmak için süratle müdahale etti ve 1 Mayıs itibariyle denetimi tekrar sağladığını duyurdu.