BYD’nin satışlarında artış hızı en fazla olan ülke Türkiye

Ergun, hem markanın yeni modelleri hakkında bilgi vermek hem de bölüme ait değerlendirmelerini paylaşmak için gazetecilerle sohbet toplantısı gerçekleştirdi.

Türkiye otomotiv pazarına dair görüşlerini paylaşan Ergun, geçen ay 105 bin 352 adetle tüm vakitlerin en âlâ nisan ayı satışına ulaşıldığını vurguladı.

Ergun, “Toplam pazar geçen yılın tıpkı ayına nazaran yaklaşık yüzde 40 büyüdü. Birinci dört ay sonunda ise toplam pazar 381 bin 636 adede ulaştı. Türkiye’de pazarın artık 1 milyonun altına inmesi güç. Lakin yılın ikinci yarısında bu artışın birebir süratle devam etmesi beklenmiyor. ÖTV matrahlarında üst dilimlere geçilme ihtimali, sıkılaşma siyasetlerinin devam etmesi ve krediye erişimin zorlaşması üzere nedenlerle pazarda daha sonlu artışlar görülebilir.” diye konuştu.

Pazar artışının ardındaki kıymetli etkenlerden birinin de elektrikli araçlara olan ağır ilginin olduğuna dikkati çeken Ergun, Türk tüketicisinin teknolojiye çok süratli adapte olduğunu ve ileri teknolojili araçlara büyük bir ilgi gösterdiğini lisana getirdi.

Ergun, elektrikli araçlara geçişin son derece süratli ilerlediğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Şarj edilebilir hibrit modellere de ilgi giderek artıyor. Geçtiğimiz yıl elektrikli araç pazarı, binek araba pazarının yaklaşık yüzde 10’u düzeyindeydi. Avrupa’ya baktığınızda elektrikli araçların hissesi yüzde 15 civarında. Nisan ayı prestijiyle Türkiye’de bu oran yüzde 15’i geçti. Şarj edilebilir hibritlere baktığımızda ise oran yüzde 7,5’in üzerine çıktı. Artık dünyada şarj edilebilir hibrit ve elektrikli araçları kapsayan ‘yeni güçlü araç’ (NEV) segmenti olarak anılan bir segment var. Türkiye’de de artık bu segmentasyon kullanılmaya başlandı. Dünya genelinde yeni güçlü araç trendi büyüyor. Türkiye’de de bu segmentin hissesi yüzde 23’lere yükseldi. Yani her dört araçtan biri neredeyse yeni güçlü araç olarak satılıyor.”

“BUGÜN TÜRKİYE’DE SATILAN ŞARJ EDİLEBİLİR HİBRİT ARAÇLARIN YÜZDE 50’DEN FAZLASI BYD LOGOLU”

BYD Türkiye Genel Müdürü Ergun, marka olarak elektrikli mobilitede Türkiye’nin dönüşümüne katkı sunmaya devam ettiklerini belirtti.

Ergun, bundan sonraki periyotta şarj edilebilir hibrit araçların süratli bir formda büyümeye devam edeceğini kaydederek, şöyle devam etti:

“Türkiye’de bu alanda BYD öncülük ediyor. Zira şarj edilebilir hibrit araçları ulaşılabilir hale BYD markası getirdi. Bugüne kadar satılan şarj edilebilir hibrit modeller premium segmentteki fiyatları yüksek arabalardı fakat BYD bunu değiştirerek daha şarj edilebilir hibrit teknolojisini ulaşılabilir bir fiyat düzeyiyle sunmaya başladı. Bu da pazarın büyümesine büyük katkı sağladı. Bugün Türkiye’de satılan şarj edilebilir hibrit araçların yüzde 50’den fazlası BYD logolu. Elektrikli araçların ana vatanı sayılan Çin’de de misal bir tablo var. Çin’de BYD satışlarının yüzde 50’si şarj edilebilir hibritlerden oluşuyor.”

Elektrikli araca geçişin bir süreç olduğunu anımsatan Ergun, şarj edilebilir hibritlerin bu geçişin en güçlü alternatifi olduğunun altını çizdi.

Ergun, “Bu trendden artık geri dönüş pek mümkün değil. Rahatlıkla ‘gelecek elektriklide’ diyebiliriz. Rakip markaların da bu pazara girmesiyle şarj edilebilir hibritlerin pazardaki tartısı artmaya devam edecek. Yıl sonunda şarj edilebilir hibrit pazarının yüzde 9-10 düzeylerine çıkabileceğini öngörüyoruz.” dedi.

“TÜRKİYE PAZARINDA 2025’İN EN SÜRATLİ BÜYÜYEN ARABA MARKASIYIZ”

Ergun, BYD’nin Türkiye’deki performansına değinerek, markanın, yılın birinci dört ayında 13 bin 608 araç sattığını ve Türkiye pazarında 2025’in en süratli büyüyen araba markası olduğunu söyledi.

Nisan ayında 5 bin 397 araç satışıyla markanın bugüne kadarki en yüksek pazar hissesi olan yüzde 6,3’e ulaştığı bilgisini paylaşan Ergun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu sonuç, Türkiye’ye girişimizden bu yana ulaştığımız en yüksek pazar hissesi oldu. Binek araba pazarında evvel birinci 10’a girdik, akabinde bugün prestijiyle 7’nci sıraya yerleştik. Bu 4 aylık sonuç bizim öngörümüzle hayli paralel ilerliyor. Yıllık yaklaşık 50 bin adetlik bir satış maksadı koymuştuk. Bu plan, lojistik planlamaya ve piyasa şartlarına bağlı yürüyor. Gelen araçların tamamı satılıyor. Nisanda BYD gemisinde gelen araçların yarısından fazlası bize aitti ve tamamı satıldı. Planlamada bir sorun yaşanmazsa yılı 50 bin adetlik satışla kapatmayı hedefliyoruz.”

Ergun, tüm binek arabalar ortasında, nisanda SEAL U’nun, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit versiyonlarıyla Türkiye’nin en çok satan modeli pozisyonuna geldiğini lisana getirdi.

Hem nisanda hem de yılın tamamında elektrikli araba pazarında ikinci marka olarak konumlandıklarını aktaran Ergun, bu talebe rağmen bayi yapılanmalarının süratle büyüdüğünü ve şu anda 29 kentte 37 bayilerinin bulunduğunu belirtti.

Ergun, BYD’nin “ulaşılabilir premium” anlayışının kıymetli bir fark yarattığını vurgulayarak, şu sözleri kullandı:

“Çok geniş bir eser gamı sunarak tüm tüketici profillerine hitap ediyoruz. Teknoloji açısından baktığınızda en ileri sistemleri sunuyoruz. Şarj edilebilir hibrit ve elektrikli teknolojiyi birlikte getiriyoruz. Tüm modellerimizde yenilikçi özellikler yer alıyor. Müşteriler bu yenilikçi teknolojilere ulaşabilmeyi seviyor. Bunu rekabetçi fiyatla yaptığınızda çok güçlü bir tesir yaratıyorsunuz. Müşteri odaklı yaklaşımımızı da daima geliştiriyoruz. Kullanıcılarımızdan gelen geri bildirimler son derece olumlu. Müşteriler BYD markasını seviyor ve güveniyor.”

“TÜRKİYE’DEKİ İLGİ VE BÜYÜME SURATI AVRUPA ORTALAMASININ HAYLİ ÜZERİNDE”

Ergun, BYD Türkiye olarak eser gamını gelecek süreçte de genişletmeye devam edeceklerini kaydederek, yıl sonuna kadar elektrikli sportif SUV modeli SEALION 7’yi ve elektrikli B-SUV modeli ATTO 2’yi Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturmayı planladıklarını bildirdi.

BYD’ye olan ilginin dünya genelinde artarak devam ettiğini lisana getiren Ergun, satışlarda Türkiye’deki artış suratının epeyce yüksek olduğunu aktardı.

Ergun, Avrupa’daki öbür ülkelere nazaran artış suratının en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türkiye’deki ilgi ve büyüme suratı Avrupa ortalamasının epey üzerinde. Bunun en temel nedeni, Türk tüketicisinin yeni teknolojilere son derece süratli adapte olması. Türkiye, BYD’nin Avrupa’daki büyümesine önemli katkı sağlayan, stratejik ehemmiyetteki pazarlardan biri haline geldi. Talebin bu kadar ağır olması nedeniyle BYD, yüksek hacimli sevkiyatlar gerçekleştirdi. Geçtiğimiz devir gelen bir gemideki araçların çok büyük bir kısmı Türkiye’ye aitti. Bu durum pazardaki güçlü talebin bir göstergesi diyebiliriz. Her ay birebir gemi gelmese de ay boyunca gelen 3-4 gemiyle araç tedariki sürüyor.”