İşte terörün 40 yılda Türkiye’ye kaybettirdikleri!

• Haber7 – ÖZEL

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te yaptığı davetle başlayan “Terörsüz Türkiye” süreci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen kapsamlı strateji ve siyasi irade ile birinci amacına ulaştı.

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “silah bırakın” davetinin akabinde, 5-7 Mayıs tarihlerinde kongresini toplayan PKK, bugün yaptığı yazılı açıklamada tarihi kararlarını kamuoyuyla paylaştı. Türkiye’nin operasyonlarıyla ağır darbeler alan ve hareket alanı kalmayan terör örgütü PKK, 12. harikulâde kongresi sonrasında örgütün kendini feshettiğini ve silah bıraktığını açıkladı.

BATI’NIN 40 YILLIK YIPRATMA APARATI

Batılı ülkelerin güdümünde hareket eden ve yıpratma aparatı olarak kullanılan terör örgütün feshiyle birlikte Türkiye’nin terör tehdidinden arındığı yeni bir güvenlik paradigmasına geçileceğini belirtilirken 40 yıllık süreçte Türkiye can kaybı ile birlikte 2 trilyon dolar kaybetti.

İşte terör örgütü PKK’nın 40 yılı aşkın müddettir Türkiye’ye kaybettirdikleri:

BÖLGEYİ KANA BULADI

Silah bırakma kararı alan terör örgütü PKK, geriye kanlı bir geçmiş bıraktı.

1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde yapılan toplantıyla kurulan PKK, güvenlik güçlerinin sıkı takibi sonucu Suriye’ye, akabinde da Lübnan Bekaa Vadisi’ne yerleşti. Örgüt, ikinci kongresini 1982’de Şam’da yaparak “sözde Kürdistan” kurma maksadıyla silahlı aksiyonlara karar verdi. Bu kararın birinci kanlı adımı 15 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleşen baskınlarla atıldı.

2000’DE “SİLAH BIRAKACAĞIZ” DEDİLER, BIRAKMADILAR

Elebaşı Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanmasının akabinde 2000 yılında Kandil’de yapılan kongrede silahlı hareketlere orta verileceği belirtildi. Lakin bu telaffuz yalnızca bir kamuflajdı; hudut çizgisinde yapılanmalar kuruldu ve yurt içindeki taarruzlar sürdü.

TERÖRE VERİLEN BİRİNCİ ŞEHİT, SÜLEYMAN ONBAŞI OLDU

PKK’nın birinci hücumunda Erzincanlı Jandarma Onbaşı Süleyman Aydın, Eruh’ta telsizin başında vazife yaparken şehit oldu. İsmi, Eruh merkezindeki saat kulesine ve en büyük caddeye verildi.

DERİNCE KATLİAMINDA 13’Ü ÇOCUK 22 SİVİL KATLEDİLDİ

PKK’nın en kanlı ataklarından biri 21 Ekim 1993’te Siirt’in Baykan ilçesine bağlı Derince köyünde yaşandı. Okul bahçesinde kurşuna dizilen 22 kişi ortasında 13 çocuk da vardı. 3 yaşındaki Serkan Erdem’in kurşunlanmış vücudu dünya basınında yer aldı.

BEBEKLER BİLE ÖLDÜRÜLDÜ

PKK/YPG tarafından 2019’da Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine düzenlenen hücumda, Suriye asıllı 9 aylık Muhammed Omar şehit oldu. Tıpkı akında ablası Hale ve Yasmin ağır yaralandı. Tıpkı gün 11 yaşındaki Mazlum Güneş ve Elif Terim ile 12 yaşındaki Emine ve 15 yaşındaki ablası Leyla Yıldız da terör kurbanı oldu.

ÖĞRENCİLER, SİVİLLER, BAYANLAR…

PKK, kentlerde de kanlı akınlarına devam etti. 2008’de Diyarbakır’da bir dershane önünde bomba patladı: 6’sı öğrenci 7 kişi öldü. İstanbul Güngören’de çöp tenekelerine yerleştirilen bombalarla 17 kişi ömrünü yitirdi.

BEBEKLER, ÇOCUKLAR, BAYANLAR… 

PKK’nın 1987-1995 yılları ortasında düzenlediği taarruzlarda yüzlerce çocuk ve bebek katledildi. 1987’de Pınarcık köyünde 16 çocuk, 1992’de Bitlis’te 8 çocuk, 1993’te Van’da 14 çocuk, 1994’te Mardin’de 11 çocuk öldürüldü.

TÜRKİYE, 2 TRİLYON DOLAR KAYBETTİ

Yapılan değerlendirmelere nazaran, Türkiye’nin PKK ile çabasının toplam maliyeti yaklaşık 2 trilyon dolar.

Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 1984-2019 yılları ortasında terörün Türkiye’ye hesaplanabilir toplam maliyetinin 3 trilyon 722 milyar TL olduğunu belirtmişti. Fakat güncellenen kestirimler, direkt ve dolaylı tesirlerle birlikte bu sayının dolar bazında 2 trilyon düzeyine ulaştığını ortaya koyuyor.

2 TRİLYON DOLAR İLE NELER YAPILABİLİRDİ?

Bu devasa bütçe ile yapılabilecekler şöyle:

• 100 adet İstanbul 3. Köprüsü

• 100 bin km süratli tren ve otoban ağı

• 1000 adet hidroelektrik santral

• 1000 memleketler arası havalimanı

• 1000 şehir hastanesi ve 1000 devlet hastanesi

• 1000 büyük kütüphane ve 1000 okul

• 1,24 milyon öğretmenin 10 yıllık maaşı

• 3,1 milyon toplumsal konut

• İstanbul’daki 1.5 milyon riskli dairenin dönüşümü

• Eğitim sistemi 50 yıl boyunca finanse edilebilirdi.

• Tersine göç, üretim artışı, bölgesel kalkınma ve güç yatırımlarında ivme kazanabilirdi.