Almanya Başbakanı Merz’den Gazze’de ateşkes çağrısı

Başbakan Merz, Federal Meclis’te yaptığı konuşmada başta bayanlar, çocuklar ve yaşlılar olmak üzere, Gazze’dekilere insanca muamele edilmesi davetinde bulunduklarını vurguladı.

Merz, “Şimdi, tam da bugün, Gazze için bir ateşkes sağlama vakti geldi.” dedi.

İran’ın nükleer programıyla ilgili tartışmalarda büyük resmi gözden kaçırmadıklarını belirten Friedrich Merz, “İsrail’in Gazze Şeridi’nde hangi maksada ulaşmak istediğini eleştirel bir biçimde sorma hakkını kendimizde görüyoruz.” diye konuştu.

Başbakan Merz, İran konusunda Alman hükümetinin tavrının net olduğunu vurgulayarak “İsrail’in varlığını ve vatandaşlarının güvenliğini savunma hakkı vardır. Yıllardır molla rejiminin gayesi, İsrail devletini ortadan kaldırmaktır. Bizim devlet problemimiz, İsrail devletinin varlığını savunmaktır.” değerlendirmesini yaptı.

İran’ın Hamas, Hizbullah ve Husileri finanse ettiğini ve donattığını savunan Merz, “İran idaresi on yıllardır tüm Orta Doğu’yu istikrarsızlaştırıyor.” ifadesini kullandı.

“İran nükleer silahlara sahip olmamalı”

İran’ın nükleer silahlara sahip olmaması gerektiğini vurgulayan Friedrich Merz, İran hükümetinin uranyumu yüzde 60’ın üzerinde zenginleştirmeye devam edeceğini açıkladığını hatırlattı.

Merz, bu açıklamanın, santrifüjlerin derine gömülmesi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı temsilcilerinin erişiminin kısıtlanması ve kamuoyunun daima aldatılmasının, İran’ın nükleer silah programı konusunda ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini savundu.

Sadece İsrail’in değil, Avrupa’nın ve tüm dünyanın da İran’ın nükleer programından ötürü tehdit altında olduğunu ileri süren Merz, “Bugün İsrail ve ABD’nin son günlerdeki hareketlerinin, İran’ı yıkıcı bir maksada daha da yaklaşmaktan kalıcı olarak vazgeçirmesini umuyoruz.” dedi.

Bu ihtilafın tüm bölgeyi savaşa sürüklememesi gerektiğine işaret eden Merz, bunu engellemek için Almanya’nın diplomatik uğraş gösterdiğini kaydetti.

Başbakan Merz, Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’e Avrupa Birliği (AB) ile İsrail ortasındaki Paydaşlık Mutabakatı konusunda sergilediği tavırdan ötürü teşekkür ederek “Bu mutabakatın askıya alınması hatta iptal edilmesi, Alman hükümeti için kelam konusu olamaz.” sözünü kullandı.

Almanya sahneye döndü

“Almanya yine Avrupa ve milletlerarası sahneye döndü.” diyen Merz, milletlerarası partnerlerin Almanya’ya güvenebileceklerini lisana getirdi.

Şansölye Merz, dünyadaki krizlere ve ihtilaflara da işaret ederek Almanya’da ve Avrupa’da barışın korunabilmesi için “bunlarla yüzleşilmesi ve yeni gerçekliklerle doğru sonuçlar çıkarılması” gerektiğini söz etti.

Alman Başbakan ülkesinin büyüklüğü, performansı ve coğrafik pozisyonu göz önüne alındığında, silahlı kuvvetleri Avrupa’nın en güçlü konvansiyonel ordusu haline getireceklerini söyledi.

Rusya’ya eleştiri

Başbakan Merz, Rusya’nın Ukrayna’daki akınlarını kınayarak “Gerçek ve kalıcı bir barış, tüm tarafların barış için istekli olmasını gerektirir.” değerlendirmesinde bulundu.

Rusya’nın Ukrayna’daki sivil halka yönelik yeni ataklarla barışa yönelik bu iradeye sahip olmadığını, bunu “barbarca” ortaya koyduğunu savunan Merz, “(Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin sadece güç lisanından anlıyor ve bu nedenle barış çalışmaları artık bu lisanda konuşmak manasına da geliyor.” diye konuştu.

Friedrich Merz, bu bağlamda AB’nin Rusya karşı 18. yaptırım paketi hazırladığını belirterek bunun Putin’in savaş makinesini finanse ettiği ve Baltık Denizi’nde giderek saldırganlaşan bilhassa gölge filosunu etkileyeceğini kaydetti.

AB-ABD ortasındaki vergi müzakereleri

AB Kurulu ile ABD hükümetinin gümrük uyuşmazlığının tahlili için müzakere ettiğine işaret eden Şansölye Merz, “Hükümetimiz tüm Avrupalı ortaklarıyla bu bahiste tam bir mutabakat içinde. Gümrük vergileri kimseye yarar sağlamaz. Herkese ziyan verir. Bu nedenle, ABD ile ticaret uyuşmazlığının daha da tırmanmaması hepimizin çıkarına.” sözlerini kullandı.

Temmuz başına kadar ABD ile bir tahlile varılacağını umduğunu lisana getiren Merz, “Ancak bu mümkün olmazsa bir dizi seçenekle buna da hazırlıklıyız. AB, çıkarlarını savunabilir ve savunacaktır.” dedi.