Teğmenleri kim koruyor? Korsan yemin skandalının üzeri örtüldü mü?

• Haber7 – ÖZEL

Kara Harp Okulu’nda 30 Ağustos günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle gerçekleştirilen mezuniyet merasiminde, organize olan bir küme teğmen tarafından 28 Şubat sürecine ilişkin korsan metin okundu. 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra kaldırılan ve 960 mezun teğmenden yaklaşık 350’sinin kılıç çekerek okuduğu korsan yemindeki “karşılarında bizi bulacak”, “kılıçlarımız keskin ve hazır olacaktır” şeklindeki kelamlar, askeri cunta bildirilerini çağrıştırmıştı. ‘Korsan yemin ile siyasi ve ulusal iradeye sürate verilmek istendiği’ yorumları yapılmıştı. 

SORUŞTURMA RAFA MI KALDIRILDI? FAİLLERİ KİMLER KORUYOR?

Kara Harp Okulu Bölük Kumandanının istifa ederken Milli Savunma Bakanlığı skandal ile ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. 

Vatandaşlar olayın gerisindeki güçlerin ve sorumluların kim olduğunun ortaya çıkarılmasını talep ederken, korsan yemin skandalının üzerinden 2 ay geçmesine karşın olayla ilgili şimdi bir somut adım atılmadı.

Kamuoyunda giderek artan soru işaretleri, soruşturmanın akıbetinin bir an evvel aydınlatılması istikametindeki beklentileri artırıyor.

Kamuoyunda soruşturmanın durumu hakkında resmi açıklama yapılmaması, “Soruşturma rafa mı kaldırıldı?” ve “Organize edilerek korsan yemin eden teğmenleri kimler koruyor?” sorularını gündeme getirdi.

________________

’28 ŞUBAT’ÇI YEMİN, VESAYET DEVRİNE DÖNÜŞ TASASI OLUŞTURDU

28 Şubat periyodunun darbe imalarıyla dolu metinlerini anımsatan kelam konusu korsan yemin, geçmişin vesayetçi anlayışını tekrar hortlatma maksadı taşıdığı telaşlarını artırdı.

BAZI KUMANDANLAR MERASİMDE YOKTU

Mezuniyet merasimlerinde teamül gereği kumandanlar da alanda yer alıyor. Ancak son mezuniyet merasiminin gerçekleştirildiği gün misyonlu kimi kumandanların yer almadı. Alay kumandanı ve tabur kumandanlarının alanda hazır bulunmaması nedeniyle merasimi alay kumandan yardımcısının yönettiği öğrenildi.

‘ÖRGÜTLENME’ İDDİASI

Mezuniyet merasiminde korsan yemini okuyup öbür teğmenlere tekrarlattıran kişi, devir birincisi Ebru Eroğlu olarak öne çıkıyor. Teğmen Ebru Eroğlu ön planda görülüyor.
Soruşturmanın öteki kıymetli ismi ise tabur kıdemlisi olarak vazife yapan öbür bir teğmen. Bu kişinin, bir küme teğmeni organize ettiği ve “dışarıyla” kontaklı olduğu düşünülüyor. İncelemede dış irtibatlar üzerinde duruluyor.

YASAK ALANA GAZETECİLER ALINDI

Mezuniyet merasiminin düzenlendiği alana gazetecilerin girmesi yasak. Ancak korsan yeminin gerçekleştirildiği ana ait görüntü imgelerinde, merasim alanına gazetecilerin girdiği görülüyor. Korsan yemini okuyan teğmenlere fokuslanarak profesyonel makinelerle imaj alan o gazeteciler kim? Merasim alanına nasıl girdiler? Onlar da “organizasyonun” kesimi mı? Bu soruların da açığa çıkarılması isteniyor.

BAŞKOMUTAN’IN GERİSİNDEN…

Kılıçlar havaya kaldırılarak okunan o metin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okul birincilerine diplomalarını verdikten ve alandan ayrıldıktan sonra gerçekleştirildiği kaydedildi. Yani korsan merasim, Başkomutan’ın “arkasından” yapıldı.

MEZUN OLURKEN ‘YEMİN’ YOK

TSK’da yemin askerliğe yahut Harp Okuluna girerken yapılıyor. Yeminin biçimi, nerede ve nasıl olacağı ise yönergelerde yazılı. Mezun olurken yemin metni okunmuyor. Bunun dışında hareket etmek disiplinsizlik olarak bedellendiriliyor. Bu sebeple kelam konusu disiplinsizliğin bir “siyasi mesaj” niteliği taşıdığı yorumu yapılıyor.

ERDOĞAN: SİZ BU KILIÇLARI KİME ÇEKİYORSUNUZ?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, skandal olaya sert reaksiyon göstererek “Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Artık bunlarla ilgili olarak gerekli bütün araştırmaların hepsi yapılıyor ve oradaki birkaç tane kendini bilmez, bunlar da temizlenecek.” dedi. 

BAHÇELİ: ÜZERİ ATATÜRK İLE ÖRTÜLMEMELİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarından mezun olan teğmenlerin kılıçla yeminine ait yaptığı konuşmada, korsan yemine sert reaksiyon gösterdi.

Korsan yeminin hedefi Atatürk ile örtülemeyeceğini kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:

 “Siyaset ve toplum gündemine oturan, medyada her gün otopsi raporu yazılan vaki yeminin gayesi nedir? Buna kim ya da kimler karar vermiştir? Kanunla belirlenmiş yemini müteakiben mezun subayların bir kısmının lisana getirdikleri yemine muhtaçlık duyulmasının mana ve niyeti nasıl yorumlanmalıdır? Yeminler ortasındaki bir bölünmenin gelecekte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yahut vatan savunmasında ayrılık ve karşıtlık doğurmayacağının teminatı bugünden nasıl verilecektir? Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz anılarını ve kutlu yapıtlarını istismar etmeye, bu çerçevede kutuplaşma dalgası oluşturmaya kalkışmamalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ortak pahasıdır, birinci Cumhurbaşkanımızdır, Ulusal Mücadele’nin yol başçısıdır. Yasal yemin dışındaki yeminin üzeri Aziz Atatürk’le örtülmemeli ve gizlenmemelidir.”

YAZICI: SORGULANMASI GEREKİR

Erdoğan’ın tepkisinin ardından AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hayati Yazıcı, mevzuyla ilgili olarak “Askeri disipline alışılmamış bir davranıştır. Sorgulanması gerekir.” diyerek olayın araştırılması gerektiğini söz etti. Yazıcı, disiplinsizliğin Atatürk ve Cumhuriyet’in kıymetlerini de yansıtmadığını belirterek olayın kabul edilemez olduğunu belirtti

TEĞMENLERİN ART PLANINA BAKMAK LAZIM

“Teğmenlerin art planına çok âlâ bakmak gerektiğini düşünüyorum” diyen AK Parti 26. Periyot Isparta Milletvekili Said Aziz bahisle ilgili şu tabirlerde bulundu:

“Bu teğmenlerin kılıçlarıyla yapmış oldukları o şov, adeta yasal hükümete, milletin seçtiği yönetime karşı sallanmış kılıçlar üzereydi. Bütün millet de bunu bu türlü anladı. Bu, mâşeri vicdanda çok büyük bir rahatsızlığa sebep oldu. Fakat bu şunu gösteriyor; o birkaç tane teğmenin yapacağı bir şey değil. Bu zihniyet, o okulların mayasında ve içinde daima oldu. Ayrıyeten, dindarlardan rahatsız olan birtakım ögelerin da bu işin içinde olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmak gerekiyor.”

“Bunları seçen sistemin hala eski baş olduğu anlaşılıyor. O bireyleri seçenlerin de üzerine gidilmesi lazım. O teğmenleri orada millete kılıç sallayacak hale getiren hocalar kimler, subaylar kimler? Bu teğmenlere bir süreç yapılacaksa, oradan da başlamak lazım.”

SLOGANLAR SİYASİ İÇERİKLER TAŞIYOR

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Emekli Albay İbrahim Keleş, 28 Şubat devrinde başlatılan ve 2016 yılında kaldırılan uygulamanın yine gündeme getirildiğini söyledi.
Teğmenlerin yemininin siyasi argümanlar taşıdığına dikkat çeken Keleş, “Oradaki metin de çok sorunlu bir şey olmamakla birlikte, bilhassa ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ cümlesi bir siyasi parti ve fikrin kullandığı bir kavram. O cümle, bu nedenle siyasi içerik taşıyor. Çok hakikat laflar edebilirsiniz fakat kullandığınız kelamlar, şayet birileri tarafından siyasi bir argüman olarak ve birilerine de bildiri vermek hedefiyle kullanılıyorsa, bu siyasi argümanı hele de teğmenler tarafından kullanılıyorsa, olağan ki toplumun bir kesitinde rahatsızlık uyandırır.” sözlerini kullandı.

DEMİR: BUNUN İSMİ YEMİN DEĞİL SLOGANDIR

Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Demir, teğmenlerin hareketini eleştirerek disiplinsizlik yorumunu yaptı. 

Atılan sloganların ve hareketin başıbozukluk olduğunu lisana getiren Demir, “Teğmenlerin yemini disiplinsizliktir, başıbozukluktur. Ben yalnızca sivil savcılık yapmadım, tıpkı vakitte askeri savcılık da yaptım. Bunun ismi yemin değil, slogandır. 1000 teğmenden 150-200 tanesi toplanmış, slogan atmıştır, aksiyon yapmıştır. Metnin içeriği kıymetli değil, yapılan fiiliyat disiplinsizliktir. Mevzuatta yeri yoktur.” dedi.

ASKER TOPLU HAREKET DEĞİL, TOPLU DİLEKÇE BİLE VEREMEZ

Askerlerin bu çeşit toplu hareketler yapamayacağını vurgulayan Demir, “Bunların kulaklarının kesinlikle çekilmesi lazım. Yani bu türlü, işte ‘Atatürk’ demişler, ‘Atatürkçülük’ demişler, “millet” demişler, “anayasa” demişler. Demeyecek kardeşim! Ordu mensupları bir ortaya gelip toplu olarak bunları topluma haykıramaz, hareket yapamaz, bu sloganları atamaz. Misyonu değil. Olağanda asker, toplu dilekçe bile veremez. Bütün subaylar ve astsubaylar bu mevzuatı bilirler. Disiplin dışı bir durum bu.” sözünde bulundu.

MESELE YEMİNİN İÇERİĞİ DEĞİL, HAREKETİN KENDİSİDİR

Eski yemine benzeyen metnin ideolojik ve militarist kavramları nedeniyle değiştirildiğini söz eden Demir, “İktidarın savunduğu bir kısım fikir, niyet ve ideolojiye zıt sloganlar attıklarını varsayarak kimileri bunlara sahip çıkmaya çalışıyor. Nahoş olan da bu. Asker disiplinli olmalıdır. Askerlik vazifesinin dışında asla kelam ve aksiyon yapmamalıdır. Eski yemin, biraz daha ideolojik ve militarist kavramlardan oluştuğu için aslında değiştirilmişti. Bu birebir eski yemin olmasa da yüzde 80 eski yeminden alınan cümleler var. Lakin sıkıntı bu değil. Problem, ordunun içindeki bir subay kümesinin bu türlü bir aksiyon yapıp yapamayacağıdır. Neyi söyleyip söylemedikleri kıymetli değil.” diye konuştu.