Birol Akgün’den Yunus Emre Vakfı iddialarına ilişkin açıklama

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararına nazaran, Azerbaycan Büyükelçiliği’ne Birol Akgün atandı.

Atama kararının akabinde Akgün hakkında birtakım haberler gündeme geldi.

AKGÜN’Ü AMAÇ GÖSTERDİLER

Bazı internet siteleri, ismi yolsuzluk savlarıyla anılan Yunus Emre Vakfı üzerinden Büyükelçi Akgün’ü maksat aldı. Haberlerde Akgün, kelam konusu vakfın yöneticisi olarak gösterildi.

YUNUS EMRE VAKFI’NIN YÖNETİCİSİ DEĞİL

Büyükelçi olarak atanan Birol Akgün, Yunus Emre Vakfı’nın yöneticisi değil Maarif Vakfı başkanı olarak biliniyor. Akgün ile ilgili yanlış bilginin neden servis edildiği şimdi bilinmezken, husus kamuoyunda dezenformasyona yol açtı. Yolsuzluk savlarıyla gündeme geldiği devirde Yunus Emre Vakfı’nın başkanlığını Onur Ateş yapıyordu. Skandal sonrası Ateş, başkanlık vazifesinden alınmıştı.

AKGÜN’DEN AÇIKLAMA

Birol Akgün, yolsuzluk argümanlarıyla anılan Yunus Emre Vakfı’nın yöneticisi olduğuna dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Konuya ait açıklama yapan Akgün şu sözleri kullandı:

“11 Ocak 2024 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile Azerbaycan Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak atanmam üzerine, birtakım basın yayın organları ve toplumsal medya hesaplarında, kişilik haklarıma hücum mahiyetinde ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik temelsiz bilgilere yer verilmiştir.

2016 yılından bu yana Türkiye Maarif Vakfının Başkanlığını üstlenmekteyim. 5653 sayılı Kanun’un amir kararı mucibince, Yunus Emre Vakfı’nda da Maarif Vakfı ismine Mütevelli Heyeti üyesi olarak misyon yapmaktayım. Kelamı geçen mecralarda lisana getirilen savlar, Yunus Emre Enstitüsü’nün eski yöneticileri ve çalışanlarına yönelik olup bütün bu argümanlar hala devam eden resmî bir yargılama sürecinin konusunu teşkil etmektedir.

Sözü geçen savlara yol açan problemlerle ilgili rastgele bir yetkim veya sorumluluğum olmadığı üzere, devam eden soruşturmanın da şahsıma taalluk edebilecek hiçbir istikameti bulunmamaktadır.

Kişilik haklarıma karşı gerçekleştirilen bu taarruzun sorumlularıyla hukuk önünde hesaplaşacağımı, kamuoyuna hürmetle duyururum.”