Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Toplantımıza teşrif eden konuklarımıza “Hoş geldiniz” diyor, kendilerine canı gönülden teşekkür ediyorum. Konuşmamın çabucak başında aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte huzurla idrak ettiğinize inandığımız Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. AK Parti teşkilatları Ramazan-ı Şerif sürecinde vilayet, ilçe, belde liderleriyle fevkalâde çalışmalarda bulundu. Sözün tam manasıyla kardeşlik rüzgarı esti. 85 milyon olarak hepimizin büyük bir aile olduğunu tekrar hatırladık ve hatırlattık. Yalnızca bayan kollarımız 4,5 milyon beşere ulaşmış. Milletin meskeninde halkımızın çok farklı kısımlarını ağırladık. Kimseyi ayırmadan daima bir arada rahmet ve rahmet ayının hakkını verebilmek için çaba gösterdik. Allah’tan zulümler ve katliamlar sebebiyle buruk geçirmediğimiz bayramlara kavuşturmasını niyaz ediyorum. 

“ŞİDDETLİ BİR KASIRGA GELİYOR”

Küresel sistem açıkçası temelden çatlıyor. Siyasal sistemin yerine daha müdafaacı bir yapının yükselmekte olduğunu görüyoruz. Yalnızca Asya’da AB’de ABD’de değil devlet toplumu ve ekonomiyi güçlendiren siyasetler üretiyor. Memleketler arası siyasetin neredeyse tüm aktörleri yeni arayışlara giriyor. Büyük küçük demeden herkesi etkileyecek bir şiddetli kasırganın geleceğini söylemek abartı olmaz. Şunu büyük bir gururla bir defa daha söylemek zorundayım. Bu süreci en yeterli okuyan en yeterli yöneten ülkelerden biri Türkiye’dir.

“TÜRKİYE YENİ PERİYODA DAMGASINI VURMAKTADIR”

Geçmişte farklı sebeplerle global rekabette minder dışına itilen ülkemiz yeni periyodun kurucu aktörlerinden biri olmuştur. Söylemi dikkatle takip edilen bir ülke olarak Türkiye’nin ismi her platformda daha sık zikrediliyor. İdrak yolları kapalı olmayanlar şu hakikati çok net görmektedir. Türkiye güçlü alt yapısıyla yeni periyoda damgasını vurmaktadır. 

“TÜRKİYE İCAZET ALAN DEĞİL, İCAZETİ ALINAN ÜLKE POZİSYONUNA GELDİ”

Ülkemizdeki muhalefetin anlamadığı gerçeklik budur. Onlar hala eski Türkiye’de yaşadıklarını sanıyorlar. Onlar hala Türkiye’nin icazet gördüğü zannıyla hareket ediyorlar. Türkiye icazet alan değil, icazeti alınan ülke pozisyonuna gelmiştir. Türkiye senaryosunu kendi yazdığı oyunları oynayan ülke pozisyonuna gelmiştir. Batılı güçler hiç güzeline gitmese de yeni Türkiye’yi benimsemek zorunda kalmıştır. Muhalefet hala Türkiye’nin çok farklı bir lig olduğunu kavrayamadı. Bilhassa Batı ile münasebetler konusunda nasıl bir paradigma değişimi yaşadığını anlayamadılar. 

CHP’nin içler acısı haline baktıkça ülkemiz ismine üzülüyoruz. Kendi milletlerini hiçbir vakit tanıyamadılar, korkarım hiçbir vakitte tanıyamayacak.

“VATANDAŞIMIZ GÖNLÜNÜ FERAH TUTSUN”

Son 1 haftada milletlerarası ticaret savaşları yeni bir boyuta evrildi. Sermaye piyasalarındaki sarsıntının artçıları şimdi oturmadı. Kimi büyük iktisatların daralmaya girmesi kuvvetle muhtemeldir. 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında iktisatta güçlü bir grup kurduk. Ekonomik problemleri çözecek ve şoklara karşı dirençli hale getirecek programı hayata geçirdik. Dünyada önemli belirsizlik ortamı var ancak Türkiye’nin de güçlü bir iktisat programı var.

Ticaret, üretim ve ihracat tarafında olumsuz durum beklemiyoruz. Düşük tarife uygulanan ülkeler olmamızla bu periyodu daha kolay atlatacağız. İş dünyamız müsterih olsun, vatandaşımız gönlünü ferah tutsun.

Her bakımdan umut veren bir öyküye sahibiz. Makro ekonomik istikrar ve ıslahat imkanı ile bu öyküyü avantaja dönüştürdük. Dezenflasyon süreci devam ediyor. Yıllık enflasyon 10 aydır geriliyor. Enflasyondaki düşüş sürecektir. Maliye siyasetindeki disiplinli duruşumuza devam ediyoruz. Dış istikrarda güzelleşme var. İhracat tarafında da işler yolunda gidiyor. Cumhuriyet tarihimizin ikinci en yüksek günlük ihracatına ulaştık.

CHP’YE SERT TEPKi

Sen bizi gözüne far tutulunca donup kalan tavşan mı zannettiniz? Kendi iç tartışmalarının faturasını ne bize ne de milletimize kesemezsiniz. Artık çıkmışlar yok şu gözaltına alındı, yok onu hür bırakın. Başınıza ne geldiyse sizin kavuk sevdanız, koltuk sevdanız yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz. CHP’yi bu bataklığa siz soktunuz. O gençleri polisle çatıştıran sizsiniz, o gençlerin hayatları karardıysa bunun sorumlusu sizsiniz. Tarih boyunca daima bunu yaptınız, sandıkta kazanamayınca gençleri sokağa döktünüz. Onların akan kanlarından kendiniz rant devşirdiniz. Birçok vakit koskoca bir hiç uğruna bu ülkenin çocuklarını feda ettiniz. Sonra da utanmadan çıktınız ve diğerlerini suçladınız.