Hak ve Özgürlük Platformu, KKTC’de başörtülü çocukların okula alınmaması konusunda bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Çocuklarımızın Din, İnanç ve Vicdan Özgürlüğü Hakkı dikkate alınmalıdır” sözüne yer verildi.

Çocuklarımızın Din, İnanç ve Vicdan Özgürlüğü Hakkı Dikkate Alınmalıdır

Uluslararası hukukun temel unsurları doğrultusunda, her birey üzere çocukların da din ve vicdan özgürlüğüne sahip olduğu açıkça belirtilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin (AİHS) 9. Hususu ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Mukavelesi’nin (BMÇHS) 14. Hususu, çocuğun yaşı ve olgunluğu ölçüsünde inanç seçme yahut reddetme özgürlüğü tanımaktadır. Bu dokümanlar, ailelerin rehberlik rolünü ve çocuğun kişisel tercih hakkını bir istikrar içinde ele alır.

Avrupa ülkelerinde bu hakların uygulanış biçimi örnek teşkil etmektedir: Almanya’da “Religionsmündigkeit” olarak bilinen kavramla, çocuklar dini tercihini serbestçe yapabilir. İngiltere’de “Gillick competence” prensibi ile çocuğun olgunluk düzeyine nazaran karar verme kapasitesi kıymetlendirilir. İsviçre ve Fransa üzere ülkelerde ise çocuğun görüşleri yaşa bağlı olarak dikkate alınmaktadır. Bu bilgiler ışığında, bir çocuğun dini tercihini yapamayacağını argüman etmek, memleketler arası hukukun temel unsurları ve uygulamaları ile çelişmektedir.

Hak ve özgürlüklerin korunması, toplumsal ilerlemenin ve bireyin özgür gelişiminin temel taşını oluşturur. Tüm kamuoyunu, çocukların temel haklarının savunulmasında hassas olmaya ve milletlerarası normları göz önünde bulundurmaya davet ediyoruz. Bu, hem kişisel hakların korunması hem de toplumsal adalet açısından bir zorunluluktur. Sonuç olarak, din, vicdan ve ibadet özgürlüğü, çocukların kendi kimliklerini özgürce şekillendirebilmelerinin temelini oluşturur. Hak ve Özgürlükler Platformu; hükümetin alacağı gündem ile alakalı kıymetli kararlarda inanç ve ibadet özgürlüğü temelinde memleketler arası normları dikkate alan kararlar üretmesini hassasiyetle beklemektedir.