İsrail ile ABD’nin dehşet veren planı! Filistinliler anlattı
İsrail ordusu, Gazze’nin güneyinde Refah ile Han Yunus’u ayıran ve Morag Koridoru olarak isimlendirilen bölgede 3, Gazze’nin kuzeyi ile geri kalan bölgeleri ayıran “Netzarim Koridoru“nda ise 1 olmak üzere toplam 4 yerde kelamda yardım dağıtım merkezi kurdu.
Ancak bu yardım dağıtım merkezleri, Filistinlilerin vefata gittiği yerlere dönüştü. Çünkü, İsrail’in 3 aydır uyguladığı sıkı abluka nedeniyle açlıkla çaba eden Filistinliler, un ya da besin kolisi almak için kilometrelerce yol katederek gittikleri bu merkezlerde tekrar İsrail ordusunun taarruzlarına maruz kaldı. Ambulansların bölgeye ulaşamaması nedeniyle de yaralılar “tuk-tuk” ya da at arabası üzere vasıtalarla hastanelere nakledildi.
Gazze’deki hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından, yardım ismi altında kurulan dağıtım bölgelerinde açlıkla boğuşan Filistinlileri gaye alan taarruzlarında 102 kişinin öldüğü, 490’ının da yaralandığı duyuruldu.
KARNINI DOYURMAYA GİTTİ, KURŞUN KARNINI DELDİ
Saldırılarda yaralanan genç – yaşlı her yaş kümesinden Filistinli, yaşadıkları dehşet dolu anları anlattı.
Han Yunus’taki atakta yaralanan çocuğun kardeşi Yezen Muslih, sabah çadırda otururken yardımların geldiğini duyduklarını ve çabucak dağıtım merkezine koştuklarını aktardı.
Babasının, onlara “güvenli” olduğunu düşündüğü bir yerde beklemelerini söylediğini anımsatan Yezen, “Babamın inançlı diye bizi oturttuğu bölgeye rastgele ateş açılmaya başlandı. Kardeşim, ateş etmemeleri için uçaklara el salladı. Fakat kurşun karnına saplandı ve bağırsakları dışarı çıktı.” dedi.
Yaralı kardeşine birinci yardımı tuk-tuk’ta yaptıklarını ve sonra da hastaneye getirdiklerini kaydeden Yezen, orada oluş sebeplerini, “Sadece açlığımızı gidermeye çalışıyorduk.” diyerek özetledi.
Baba İhab Muslih ise oğlunun yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıyı, “Aç olduğumuz için oraya gittik lakin hiçbir şey alamadan döndük. Oğlum ağır formda yaralandı. Bu zalim savaşın bitmesinden diğer bir şey istemiyoruz.” sözleriyle lisana getirdi.
BİR HAFTADIR AÇ OLAN ÇOCUKLARINA YİYECEK BULMNAYA GİTTİ, SIRTINDAN VURULDU
Saldırıda yaralanan bir öbür Filistinli Halid el-Lahham da İsrail’in “güvenli” olduğunu sav ettiği noktaya insani yardım almak için gittiklerini lakin kurşun yağmuruna tutulunca “şok olduklarını” söyledi.
Lahham, olayın detaylarını şöyle anlattı:
“Oraya gittiğimizde dört bir yandan; helikopterlerden, insansız hava araçlarından ve tanklardan ateş açmaya başladılar.
Ben ve benim üzere onlarca kişi yaralandı. Ölenler oldu. Yalnızca yemek arıyorduk. Bir haftadır yemek yemedik. Çocuklarıma yemek almaya gitmiştim, sırtımda kurşunla döndüm.”
“ÖLEBİLECEĞİMİZİ BİLE BİLE GİTTİK”
Hasta olan babasına yemek getirmek için sabah erken saatlerde yardım dağıtım merkezinin yolunu tutan bir Muhammed el-Besyuni ise şunları lisana getirdi:
“Sabah saat 06.00’da yola çıktım. Annem gitmemi istemedi fakat ben ısrar ettim. Yemeğe gereksinimimiz vardı. Babam hasta. Oraya vardığımda ateş başladı.
Sırtımdan vuruldum ve tuk-tuk’la hastaneye getirildim. Ameliyat oldum. Artık düzgünüm lakin benim üzere şanslı olmayıp ölenler oldu.
Ölebileceğimizi biliyorduk lakin öteki dermanımız yoktu. Açlık da öldürüyor. Savaşın ve ablukanın sona ermesini, bu gamın bitmesini istiyoruz.”
