Küre Yayınları’ndan iki yeniden basım
Michael Peterson, William Hasker, Bruce Reichenbach, David Basinger’in müellifliğini yaptığı “AKIL ve İNANÇ: Din İdeolojisine Giriş” isimli eser Küre Yayınları tarafından tekrar basıldı.
Modernliğin dini toplumsal hayattan büsbütün dışlamaya yönelik tutumu, akıl savunucularıyla ilahiyat uzmanlarını birçok hususta karşı karşıya getirdi. Akıl savunucuları, dinlerin temel unsurlarına yönelik şiddetli ataklarda bulunurlarken, ilahiyatçılar vakit zaman kendi geleneklerinden sapma göstermek suretiyle dogmaları akıl ile izah etmeye çalıştılar. Bilhassa 20. yüzyılın son çeyreğinde bu tartışmalarda büyük bir artış gözlemlenmektedir.
Akıl ve İnanç, bu tartışmaları, din ideolojisinin gerek klasik, gerekse de çağdaş problemlerini tartışmak suretiyle ortaya koymaktadır. Tanrı’nın varlığı, akıl ile iman bağlantısı, Tanrı’nın alem ile bağlantısı, vefattan sonra hayat ve mucizelerin varlığı üzere klasik problemlerin yanında, dini çeşitlilik, çoğulculuk, din lisanı ve din ve bilim münasebeti üzere çağdaş sıkıntılar da yapıtta ele alınıyor. Ayrıyeten, din ideolojisinin çetrefilli üzere görünen başlıkları hayli kapsamlı, hem yeni hem de tarihî istikametleri ile, hem felsefi hem de teolojik açılardan ortaya konuluyor.
Bu eser, din ideolojisiyle ilgilenenler için önemli bir giriş kitabı olmanın yanı sıra Türkçedeki mevcut boşluğu doldurmaya aday.
SULTANIN KANYONLARI
Yazar Yusuf Alperen Aydın’ın, “Sultanın Kalyonları Osmanlı Donanmasının Yelkenli Savaş Gemileri (1701-1770)” isimli eser Küre Yayınları’ndan 2. baskısını yaptı.
Osmanlı deniz tarihi ile ilgili, kaynaklara ve bilhassa arşive dayalı ilmî çalışmaların sayısı azdır. Mevcut çalışmalarda 15 ve 16. yüzyıllara epeyce yer verilmekle birlikte, sonlu sayıda araştırma 17. yüzyılı mevzu almıştır. “Osmanlı Gerilemesi” telaffuzunun yarattığı sisli atmosferin etkisiyle imparatorluğun “kayıp yüzyılı” haline gelen 18. yüzyıla ilişkin çalışmalar ise çoklukla III. Selim devrine ağırlaşmaktadır.
1701-1770 yılları ortasında Osmanlı kalyonlarını bahis alan ve büyük oranda arşiv vesikalarına dayanan bu çalışma dört kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, 18. yüzyılda Osmanlı donanmasındaki değişim ve dönüşüme dikkat çekilmiştir. İkinci ve üçüncü kısımda, donanmada kadırgadan kalyona geçilmesine karar veren devletin bu yeni savaş enstrümanı için gerekli gereçleri kaliteli biçimde ve kendi imkânlarıyla nasıl ürettiği incelenmektedir. Son kısımda ise kalyonların deniz savaşlarına, işçi ve mühimmatıyla nasıl hazır hale getirildiği ve bunun yanı sıra donanmanın savaş dışında ifa ettiği öteki vazifeler ele alınmaktadır.
