Suriye’de yaşanan 8 Aralık ihtilali ve sonrasında yaşanan gelişmeler İsrail’i huzursuz etti. Türkiye’nin askerî ve güvenlik iş birliği muahedesine hazırlandığı Suriye’de süreci sabote etmek isteyen siyonist rejimin, Ahmed Şara idaresini tehdit ettiği ortaya çıktı. Ortacılar üzerinden Türkiye’yi Suriye’de askerî güç ve stratejik ortak olarak tayin etmesi durumunda Cumhuriyet Sarayı’nı vurmak, Şara’yı ortadan kaldırmak dâhil ülkeyi Nusayri, Dürzi ve PKK yapılanmaları üzerinden bölmekle tehdit eden İsrail’in öncelikli talebi “Türkiye’ye tahsis edilen üslerden vazgeçilmesi” ve “hava alanının denetiminin Türkiye’ye verilmemesi” oldu.

BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Bir devir Şara-İdlib idaresinde bakan olarak görev yapan Yaser Neccar, Şam idaresinin İsrail konusunda Arap dünyası ile müşterek noktada durduğunu söyledi. Filistin-Gazze işgal ve katliamlarının sürdüğü bir vasatta ve iki devletli tahlilin sabote edildiği bir devirde Şam’la Tel Aviv ortasında rastgele bir mutabakat ya da mutabakatın olmayacağını kaydeden Neccar “İsrail şu an topraklarımızı gasbetti. Bu durumdayken de bize bir şeyler dayatıyor. Devlet üzere davranmak yerine haydut bir hal içerisinde. Bir manada siyasi meşruiyet ve Suriye’nin bütünlüğü için ‘Benim koşullarımı kabul edeceksiniz’ zorlaması var. Lakin bu durumun o denli oldubitti ile çözülmesi mümkün değil. Suriye harici şantaja boyun eğmeden kendi egemenliği ve bütünlüğünü sağlama iradesine sahip” dedi.

AÇIKÇA ‘TESLİM OL’ DİYOR

Suriyeli Türkmen araştırmacı Samir Hafız’ın husus ile ilgili görüşleri ise şöyle: İsrail, Suriye’deki 8 Aralık sonrası gelişmeleri geleceğe dönük en büyük tehdit olarak görüyor. Bu sebeple de güçlü garantiler almak istiyor. Bir öteki korkusu da Türkiye’nin askerî manada Suriye ile stratejik ortak hâline gelmesi. Bu sebeple de ‘bölünmek istemiyorsan bizimle anlaşmak ve Türkiye’yi Suriye’den uzak tutmak zorundasın’ diyor. Ve tıpkı Ürdün, Mısır, BAE, Suudi Arabistan üzere ayrıntılı bir muahede dayatıyor. Bunun devamında Suriye yeni idaresini İbrahim, muahede kapsamına alacak. ‘Aksi durumda sizi de Gazze’ye çeviririz’ diyorlar. Şu ana dek yaptıkları saldırılarla Esad’dan geriye kalan bütün askerî kalıntıları vurdu. Uzun müddet de Suriye’nin bu türlü kalmasını istiyor. Lakin mümkün bir Türkiye- Suriye askerî ittifakı çok değil; 5-6 ay üzere kısa müddette her şeyi değiştirir. T4, Hama, Şam ve daha birçok askerî noktayı özel maksat olarak vurdular. Stratejik pozisyonlanma savaşını kaybettiği an Golan, Lübnan ve hatta Filistin’deki konumu bu durumdan etkilenecek. Bunu görerek saldırıyor. Türkiye’nin olmadığı her senaryo Suriye’yi böler ve daha büyük kaosa sebep olur. Suriye idaresi İsrail’in şantajına aldanmayacak. Türkiye ile planlanan DEAŞ operasyonu bu işbirliğinin birinci adımı olacak. İsrail-ABD blokunun DEAŞ’ı Humus-Deyrizor ortasına niye taşıdığına güzel bakmak lazım. Zira İsrail’in Golan’dan Kuneytra-Tenef-Haseke koridoru için DEAŞ orada olmalı. Bu terör aparatını mazeret ederek Fırat Nehri’ne yürüyecekler. Ayrıyeten DEAŞ’ın varlığını bitirmek, PKK-YPG ile birlikte Koalisyon ve emperyal güçlerin de oradaki varlık münasebetini ortadan kaldırıyor. Bir öbür hayati nokta da Kıbrıs ve Akdeniz boyutu.

ŞANTAJ VE TEHDİT

Sahadan gelen bilgilere nazaran, İsrail’in Şara’ya aracı ülkeler üzerinden yönelttiği şantaj ve tehdit çerçevesinde Cumhuriyet Sarayı’nın vurulması ve suikast teşebbüsü dâhil birçok seçeneğe başvuracağı tarafında. Şam güvenlik ögelerinin da bu türlü bir senaryoya karşı gerekli önlemleri aldığı gelen bilgiler ortasında.

SİYONİSTLERİN GAYESİ T4 ÜSSÜNÜ YOK ETMEK

İsrail’in, Esad rejiminin devralmasının akabinde Suriye’ye yaptığı ataklar devam ediyor. Ülkenin orta kesitlerinde yer alan ve İsrail’in hava hücumlarıyla tahrip etmeye çalıştığı T4 Hava Üssü görüntülendi. Son olarak üç gün evvel İsrail’in düzenlediği taarruzlarda, S200 ve S400 hava savunma sistemleri maksat alındı. Ana pistin orta kısımları ve radar sistemleri vurulan, uçak hangarları maksat alınan T4’te, hizmet dışı kalmış birtakım savaş uçakları da bulunuyor. Humus’a bağlı Palmira (Tedmur) bölgesinin batısında yer alan T4, devrik rejim tarafından uzun yıllar hava üssü olarak kullanıldı. Uzun pistlere ve uçakların konuşlanacağı büyük alanlara sahip olan T4 Hava Üssü, kara yolu ile Humus ve Şam üzere büyük kentlere bağlanıyor; lojistik operasyonlara da avantaj sağlıyor. Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği’nin verdiği dayanakla modernize edilen hava alanı, devrik rejimin hava kuvvetlerinin en değerli operasyon üslerinden biri fonksiyonunu gördü. Üssü, Esad rejimi vaktinde Rus ve İran ordusu da kullandı.