Vatandaş neye inanacağını şaşırdı! Felaket tellalları değil bilim konuşsun

•    Haber7-ÖZEL

İstanbul’da 23 Nisan‘da meydana gelen 6.2’lik zelzelenin akabinde beklenen büyük İstanbul sarsıntısına ait birbiri gerisine baş karıştıran açıklamalar gelmeye başladı. Gazetelere, televizyonlara ve internet haber sitelerine konuşan uzman isimler, birbiriyle çelişen kelamlar sarf etti. Kimi isimler 6.2’lik zelzelenin beklenen büyük İstanbul sarsıntısı olduğunu argüman ederken, birtakım isimler ise bu sarsıntıyla birlikte güç transferi yaşandığını tabir ederek beklenen büyük zelzelenin daha da yaklaştığını öne sürdü.

Deprem sonrası peş peşe yapılan bu birbirinden farklı bilgi yağmuru vatandaşları da bir çıkmaza sürükledi. Kamuoyu yaşanan bilgi kirliliği nedeniyle neye inanacağını şaşırdı. Sarsıntı sonrası bilinçsizce yapılan açıklamalar topluluk içinde de reaksiyonlara neden oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral, bahse ait Haber7‘ye açıklamalarda bulundu.

“BU ALANDA ÇALIŞANLARIN SÖYLEDİKLERİNE PRESTİJ EDİLMELİ”

Prof. Dr. Mustafa Kumral, sarsıntı sonrası yaşanan bilgi kaosuna ait yaptığı açıklamada televizyonlarda konuşan herkesin sarsıntı uzmanı olmadığını belirterek, yalnızca yapısal jeoloji ve etkin tektonik alanında çalışanların dikkate alınması gerektiğini söyledi. Bu bahiste Türkiye’nin farklı yerlerinde çalışan uzmanlar ve küresel çalışan isimler olduğunu söyleyen Prof. Kumral “Bunların söyledikleri şimdiki bilgilerle ve bilgilerle daha çok donatılmıştır. Bu arkadaşlar etkin tektonik çalıştıkları için bunlar genelde USGS’den olsun, Kandilli’den olsun, AFAD’tan olsun yahut kendi ellerindeki imkanlarla kimi dataları toplarlar. Birebir vakitte bu bilgilerle arazi çalışmalarını da büsbütün bir ortaya getirdiklerinde, faylarla ilgili rahatlıkla bilgi verebilirler.” dedi. 

İKİNCİ BRANŞ SİSMOLOJİ ALANINDA ÇALIŞANLAR

Depremle ilgilenen ikinci branşında Jeofizik mühendisliği olduğunun altını çizen Prof. Kumral, “Jeofizik mühendisliği kısmının de, hepsi bu mevzuya çalışmaz, jeofizik mühendisliği kısmın de sismoloji ana bilim kolunda çalışan bireyler daha çok bu mevzuda uzmanlardır ve bu mevzuda çalışmalar yaparlar. Bunların da içlerinde tekrar çeşitler vardır. Bunların mesela kimisi deniz araştırmaları yapar, petrol araştırmaları üzere şeyler yapar lakin faylarla ilgili çalışan şahıslar de vardır.” tabirlerini kullandı.

Prof. Kumral, bu iki kümenin bir ortaya geldiğinde verecekleri bilgilerin daha hakikat, sağlıklı ve sağlam olacağını söyledi. 

“JEOLOJİ MÜHENDİSİ OLANLAR HER ŞEYDEN ANLIYOR ÜZERE ALGI YAPIYORLAR”

Bugünlerde yaşanan kavram karmaşasının nedeninin mevzunun uzmanları olan ve çalışmaları sarsıntı alanında uzman isimlerin görüşleri yerine farklı alanlardan insanların görüşlerinin medyada yer bulması olduğunu söyleyen Prof. Kumral “Göz için kalp cerrahına sarfiyat misin gitmezsin lakin birkaç cerrah sana gözle ilgili nasıl bir prosedür uygulayabileceğini kısaca söyleyebilir. Yani temelde hekimdir zira bunlar. Artık ülkemizde de maalesef ismi jeoloji mühendisi olduğu vakit bu arkadaşlar her şeyden anlıyor üzere bir algı ortaya çıkıyor. Fakat bunlar her şeyden anlamıyorlar. Bu fayın çözümlendirilmesi, fay kinematiğinin ortaya konulması, bunun zamanlaması yahut tansiyonun nerede biriktiği üzere hususlarla ilgili çalışan arkadaşların bu mevzuda daha çok kelam sahibi olması gerekir.” halinde konuştu.